Kuşların biyolojisi

blackdevil41

Uzman Üyemiz
Katılım
25 Nis 2010
Mesajlar
2,495
Konum
Kocaeli
Adı
Hilmi
Soyadı
AKYILDIZ
VÜCUT YAPILARI

İSKELET
Kuşların genel yapısı yürüme ve uçma hareketlerini rahatça yapmaya uygun bir şekilde oluşmuştur. Yürürken ve dururken gövdenin ağırlık merkezi ayakların üzerine düşer. Bu sırada kanatlar katlanmış durumda gövdenin iki yanına yapışık olarak durur. Kuşların iskeleti incelendiğinde kemiklerin ince, içlerinin boş ve birçok yerinde belirli delikler bulunduğu görülür. Akciğerlerden itibaren muhtelif yerlerde bulunan hava keseleri kemiklerle irtibatlıdır. İskeletin hafifliği, akciğer ve kemiklerle bağlantılı hava keseleri kuşların uçmalarını kolaylaştırır.
Kuşlarda kafatası beyin ve soğancığın muhafaza edildiği, kubbemsi ve iyi kaynaşmış kemiklerden, dikine bir kemik plakası ile ayrılmış büyük göz çukurlarından kemik veya kıkırdak plakalarla ayrılmış burun deliklerinden itibaren boynuzumsu bir maddeden ibaret üst gaga ile yine ucu boynuzumsu maddeden yapılı alt gagayı göz çukurları altına bağlayan alt çene kemiklerinden oluşur. Gaga kafatası ve altçene ile bağlantılı halindedir, eklemli ve oynaktır.
Kuşların omurgası, genellikle uzun olan ve 9 ile 23 omurdan oluşan hareketli bir boyun kısmı, 5-10 omurdan oluşan ve sabit olan göğüs kısmı, yine 16-20 omurdan oluşan ve sabit olan sırt kısmı ile 4-6 kısa omurdan oluşan, kütlenmiş ve az oynak olan kuyruk kısmından ibarettir. Göğüste birbirine ve göğüs omurlarına bağlı 5-10 kaburga kemiği vardır. Göğüs kemiği, iri, geniş ve yassıdır. Yalnız göğsü değil karın kısmını da kaplar. Göğüs omurlarından sonra gelen sırt ve bel omurları leğen kemiği ile kaynaşmıştır.
Kuşlarda ön ekstremiteler kanat şeklini almıştır. Kanatlar kuvvetli kaslarla göğüs kemiğine bağlanmıştır. Kanadı omurgaya ve göğüse bağlayan kemiklerden kürek kemikleri sırt tarafına doğru uzamışken kargacık kemikleri göğüs ile kaynaşmış, köprücük kemikleri ise uçta birleşerek lades kemiğini oluşturmuşlardır.
Kanatlar, kısa bir pazu kemiği ve uzun ön kol kemikleri ile körelmiş el kemiklerinden ibarettir. El, birbirine kaynaşmış uzunca bir orta el parçası, başparmak, orta büyük parmak ve buna bitişik küçük parmak olmak üzere 3 parmaktan oluşmuştur. Duruş ve yürüyüş halinde kolun üst kısmı geriye, alt kısmı öne ve el kısmı geriye kıvrık bir şekilde durur.
Ayaklar, sırt omurlarıyla birleşmiş ve bütünleşmiş leğen kemiğine bağlıdır. Kısa ve kuvvetli olan uyluk kemiği öne doğru yatık gövdenin yan etleri içinde gizlenmiştir. Bu nedenle düz eklemi dışarıdan görülmez. Arkaya doğru eğik duran baldır kemiği oldukça uzun ve iridir. Kaval kemikleri kaynaşmıştır. Bilek ve ayak kemikleri kaynaşarak boru şeklinde parmaklara eklenmiştir. Beşinci parmak kaybolmuştur. Parmak sayısı genel olarak 3-4, sansürlü kuşlarında 2’dir. Arkaya dönük birinci parmak 2, içe bakan ikinci parmak 3, ortadaki üçüncü parmak 4, dıştaki dördüncü parmak ise 5 eklemlidir. En uç eklemde tırnak oluşmuştur. Parmak sayısı ve eklemlerde türlere göre çok değişikliklere rastlanır. (Şekil: 1).
İskelet kaslarla çevrilidir. Kanatlar çok kuvvetli kaslarla göğüs kemiğine bağlıdır. Ayak kasları da oldukça güçlüdür




İÇ ORGANLAR
Beyin kafatası boşluğunu doldurur. Omurilik omurga kanalının son ucuna kadar uzanır. Omurilikten ayrılan sinir sistemi bütün organlara ve kaslara kadar dağılır.
Kuşların kalpleri 4 gözlüdür. Sağ ve sol kulakçıkla karıncıklardan oluşur. Kalp atışları memelilerden daha hızlıdır.
Solunum organları akciğerler küçüktür. Memelilerde olduğu gibi serbest bir halde göğüs boşluğunda durmazlar. Tersine hücre dokuları ile gövde boşluğunun duvarlarına yapışık ve omurganın yanlarında, kaburganın ara boşluklarına gömülmüş bir halde bulunurlar. Kısa olan bronşları birçok kollara ayrılır. Bu kollardan yer yer birbirleriyle birleşen borular çıkar ve bunlar kılcal kan damarlariyle iç içe örgülenirler. Akciğerin bronşiyal borularından birçok hava kesesi çıkmaktadır. Bunlar belirli bölgelere, boyun, göğüs ve karın kısımlarına uzanır. Hatta leğen kemiği boşluklarına kadar sokulurlar. Bu hava keseleri hava deposu işini görürler



Uploaded with ImageShack.us

İç Organlar: 1.Hava Delikleri 2.Göğüs hava torbacıkları
3Yemek borusu 4.Kursak(Taşlık) 5.Bezli Mide 6.Yürek
7.Çiğneme midesi 8.Ciğer 9.Bağırsak 10.Karın hava torbacıkları 11.Akciğer 12.Yumurtalık 13.Böbrek 14.Yumurta Kanalı 15.Dışkılık(Anüs) 16.Sidik kanalı 17.Kör bağırsak



Gövde, kanat ve ayak hareketlerinde sıkışır ve açılırlar, bu suretle ciğerlerde hava vantilasyonunu sağlarlar. Kuşlarda diyafram olmayışı, göğüs kafesi yapısı ve akciğerlerin yerleşimi dolayısıyla solunum işlemi de memelilerden farklıdır. Uçuşta kanat çırpma sırasında ciğerlere ve hava keselerine yapılan basınçla ciğerlerin körüklenmesi sağlanır ve solunum meydana gelir. Uçmayan evcil kümes hayvanlarının zaman zaman kanat çırpmaları, uçamayan devekuşlarının yürürken ve koşarken küçük kanatlarını sürekli sallamaları solunumu sağlayan ihtiyacından doğar. Solunumda yararlı olan hava keseleri aynı zamanda vücut sıcaklığının korunmasını da sağlarlar.
Kuşlarda böbrekler iri ve uzunca, sırt kemiğinin iç çukuruna gömülmüş bir durumdadır. Böbrekten çıkan idrar kanalları bağırsağın arka tarafına uzanır ve eşey deliğinin üst kısmına açılır. Sidik salgısı kuşlarda sulu değildir. Beyaz, yoğun ve çabuk katılaşan bir maddeden ibarettir.
Kuşlarda sindirim sistemi de değişiklik gösterir. Kuşlarda ağız kısmında diş bulunmaz. Gaga kenarlarındaki testeremsi çıkıntılar ve diğer oluşumlar beslenmeleri ile ilgilidir. Gagalar da beslenme şekline göre değişiklik gösterir. Ağız içinde boynuzumsu bir madde ile kaplı ve hareketli olan dil, besinleri almaya ve yemek borusuna göndermeye yarar. Yemek borusu boyun uzunluğuna göre şekil alır. Bazı tanelerle beslenen kuşlarda ve yırtıcılarda yemek borusu genişleyerek kursak oluşmuştur. Alınan besinler kursakta yumuşatılır. Pelikanlarda yemek borusu gırtlakta genişleyerek kese halini almıştır ve tükürük bezleri ile diğer salgılar bu keseye boşalır. Bütün kuşlarda yemek borusu alt kısımda genişler ve oval bir şekil alarak ön mideyi oluşturur. Ön mideye bir çok salgı bezi bağlıdır. Ön mideden sonra güçlü kaslardan oluşan ve iç kısmı sertleşmiş, boynuzumsu bir madde ile kaplı katı veya konsa denilen kaslı mide gelir. Kaslı miğde alınan besinlere göre değişiklik gösterir. Yırtıcı kuşlarda bu miğde zayıf kaslıdır. Tane yiyen kuşlarda ise sert kaslı ve içi karşılıklı sert iki plakadan oluşur. Kursak ve ön miğdeden geçerken yumuşayan besinler burada miğde hareketleriyle mihaniki olarak parçalanır ve öğütülürler. İnce bağırsak uzundur. Baş tarafına pankreas ve öd salgısı ulaşır. Kısa olan kalın bağırsağın sonunda uzunca iki kör bağırsak bulunur. Kalın bağırsak anüse açılır.
Kuşlar yumurtalayarak ürediklerinden üreme organları da değişiklik göstermekte ve sürüngenlerin üreme organlarına benzemektedir. Erkeklerde böbreklerin ön yan tarafına ikişer tane yumurta biçiminde bulunur. Çiftleşme zamanı bu testisler şişer, genellikle soldaki daha büyük olur. Az gelişmiş olan ve böbreğin bir kısmından oluşan yan testisler sidik kanalının dış yanından aşağıya doğru iner ve uçları sperın baloncukları ile şişen sperma kanallarıyla birlikte anüsün iç tarafındaki iki çıkıntıya ulaşır. Kuşların çoğunda çiftleşme organı yoktur. Yalnız ördekgiller familyasında anüsün karına bakan iç duvarından çıkan iki kabarcık ile payandalanmış ucu dışarı çıkabilen bir penis bulunur. Penis üzerindeki oluk, sperma kanatlarının ucu olan kabarcıklardan çıkan spermayı dişiye iletmeye yarar. Leylek ve balıkçıllarda ise penis körelmiş, anüsün iç duvarında bir siğil şeklini almıştır.
Dişilerde üreme organı yumurtalık ve yumurta kanalından ibarettir. Sağ yumurtalık ve yumurta kanalı körelmiş veya tamamen ortadan kalkmıştır. Çiftleşme ve yumurtlama zamanı sol tarafta bulunan üzüm salkımı şeklindeki yumurtalık ve dolambaçlı döl kanalı olağan üstü büyür. Döl kanalı üzerinde bulunan uzunluğuna katlanmış derideki sümüğümsü bezler yumurta akı maddesini ve arka taraftaki bezlerde iplikli yumurta derisini oluştururlar. Döl yolunun sonunda kısa ve geniş kısım döl yatağı adını alır. Burada çeşitli renklerde ve poröz olan yumurta kabuğu oluşur. Kısa ve dar olan uç kısmı sidik borusunda olduğu gibi dış yandan kloaka açılır. Her dişinin eşey organında erkek eşey organını karşılayan ve aynı bölgede anüsün iç duvarında yer alan bir klitoris (bızır) bulunur.
DUYU ORGANLARI
Kuşlarda duyu organları arasında görme organı göz en çok gelişme gösteren organdır. Kuşların büyük bir bölümünde gözler kafanın iki yanında yer alır. Sadece gece yırtıcılarında gözler kafanın ön tarafındadır. Kuşlarda gözlerin çok az hareketli olmasına karşın baş ve boyun büyük hareket kabiliyetine sahiptir. Kuşlarda göz kapakları çok hareketlidir. Göz kapaklarından ayrı olarak gözü örtebilen hareketli ve saydam bir zar (nictitans) bulunur. Bütün kuşlarda daralıp genişleyebilen göz bebekleri yuvarlaktır. Retina tabakası ön kısma nazaran daha geniştir. Gözü çevreleyen katı tabakanın içinde ve cornea kenarlarının arkasında kemik tabakacıklarından oluşan bir halka vardır. Cornea tabakası bütün kuşlarda kuvvetli bir şekilde kubbeleşmiştir. Retina tabakasının büyüklük ve gelişmişliğine paralel olarak keskin ve net görebilme çok gelişmiştir. Durdukları yerde bir dairenin 300°’lik sahasını görebilirler.
İşitme organı olan kulak, gözlerin hemen arkasında, başın iki yanında yer alır. Kuşlarda da kulak, iç, orta ve dış kulak olmak üzere üç kısımdan ibarettir. Fakat dış kulak pek dikkati çekmez. Genellikle dıştan bir tutam kalem tüyü ile çevrili ve örtülüdür. Bazı kuşlarda kulağı çevreleyip örten kalem tüylerinin rengi değişiktir.
Koku alma organı burun, üst gaganın dip kısmında yer alır. Çoğunlukla tam olmayan bir ara perde ile ayrılmış burun boşluğunda koku alma görevini taşıyan midye şeklinde bir çift oluşum vardır. Her iki burun deliği üst gaga dibine yakın bir yerde bulunur. Bazı kuşlarda burun delikleri sert kıllarla örtülüdür (Kuzgun). Bazılarında ise (fırtına kuşlarında) boru şeklinde uzamış ve birbirleriyle birleşmiştir.
Tat alma organı, dil ve gaganın iç kısmıdır. Yumuşak olan dil dibi ile damakta yer alan tomurcuklar vasıtasıyla tad alma olayı gerçekleşir.
Gaga ve dil, dokunun organı vazifesini de görmektedir. Çulluklar, ördekler ve genellikle diğer su kuşlarında yumuşak gaga derisi üzerinde yer alan cisimcikler gaganın dokunma organı olarak iş görmesini sağlar. Ayrıca böcekler beslen diğer bazı kuşlarda (ağaçkakanlar) oldukça uzun olan dilleri de dokunma organı vazifesini görür.

 

KurKur

Uzman Üyemiz
Katılım
12 Mar 2010
Mesajlar
2,511
Adı
Yılmaz
Soyadı
KURŞUN
  Hilmi Bey, Paylaşım için Teşekkür ederim..